“Tanrı, Bozcaada’yı insanlar uzun yaşasın diye yaratmış.”
-Heredot
Bozcaada’yı tek cümleyle anlat deseniz Herodot’un bu sözünü söylerdim herhalde.
Bedenimin denize, ruhumun gezmeye… Yılın yorgunluğunu atmak için deniz tatilinin yerinin ayrı olduğunu düşünsem de eğlenmeye de vakit ayrılmalı! Bu nedenle yaz boyunca biri deniz diğeriyse gezi olmak üzere 2 çeşit tatil yapmaya başladım.
Bu seneki gezi tatilimi de, şirin mi şirin şarap kokan sokalarında, saçlarım Ada’nın rüzgarıyla dans ederken içtiğim sıcacık kahvemle Bozcaada’da geçirdim.
Ada’ya Geyikli’den kalkan arabalı vapur ile 45dk’da ayak basabildik.
Konakladığımız mekanın merkeze uzak olması sebebiyle ulaşımı arabayla yapmak zorunda kaldık. Ancak Ada’da turistlik anlayış benimsendiği için ücretsiz otoparklar mevcut.
Ada’nın en belirgin özelliği doğallığın ve beşeriliğin iç içe olması. Bozcaada’nın son zamanlardaki popüleritesinin artmasının sebebi de bu olsa gerek.
Rengarenk, doğallığını kaybetmemeye çalışan (günümüzde ne kadar mümkünse!) , sıcacık gülümsemeleriyle içinizi ısıtan ada sakinlerinin yaşadığı sokaklar; Türkiye’de hala böyle güzellikler var dedirtmeye yetiyor.
Ada’ya benim gibi turistik amaçla geldiyseniz sokakları karış karış gezmeden ayrılmayın. Tavsiyem ise sabah erken kalkıp ada turu yapmanız: rengarenk evler, kahve, kuşların ötüşleri… İnsan daha ne isteyebilir ki?
Özellikle Rum mahallesi… Ada’nın kalbimi çalan yanı ise, çiçeklerle kaplı olan kapılarıyla renk cümbüşü oluşturan Rum mahallesiydi. Buradan fotoğraf çekilmeden ayrılmamalısınız.
Akşama doğru Ada’nın müzikli sokaklarından geçerken renklerin dansına tanık olmanız mümkün. Tabii bir de evlerden gelen lezzetli yemek kokularına…
Buraya gelmeden önce kimle konuşsam söylediği tek kelime : “reçel”.
Beni tanıyanlar bilir, reçele karşı aşırı bir zaafiyetim yoktu; taki Bozcaada seyahatime kadar. Doğal mı doğal, leziz mi leziz reçellerle tanıştığımdan beri ( favorim incir ve karpuz kabuğu ) sabah kahvaltılarımda reçel kendine yer edinmeyi başardı.
Siz de benim gibi Ada reçellerine doyamadıysanız, küçük küçük kavanozlarda satılan reçeller tam size göre. Sabah kahvaltınızda tüketebileceğiniz gibi sevdiklerinize de hediye edebilirsiniz.
Bozcaada lezzetleri reçellerle son bulmadığı için onlara da güzel bir yazı hazırladım. 2 Günlük Lezzet Turu : Bozcaada
Özellikle son yılllarda tatilcilerin gözdesi olan Bozcaaada’nın tek kötü yanı: kalabalık.
Eğer Ada’ya benim gibi gezi amaçlı gidecekseniz yaz ayları ve bayramlarda gitmenizi tavsiye etmiyorum.
Sonuçta; bir elimde sıcacık kahveme eşlik eden sakız kokulu ada kurabiyemle, diğerinde en kıymetlim olan fotoğraf makinem ile buram buram şarap kokulu sokakları gezmek tatilimin özetiydi diyebilirim.
Son olarak Bozcaada tatili fikrini benimle buluşturan Şef Damla Şeftalicioğlu’na sonsuz teşekkürler 🙂
Bir de tatil boyunca her evin önünde durup benim fotoğraf çekmemi bekleyen annemin sabrına, çok teşekkürler 🙂
Daha fazla fotoğraf için instagrama beklerim 🙂
Yorumlarınız benim için çok değerli…
Fotograf cekimlerin ve anlatimin bir harika tebrik ederiz canim .Haydi kizlar Bozcaada ‘ya..
BeğenBeğen
Ablacigim Bozcaada’ya gitmek icin sabirsizlaniyorum:)
BeğenBeğen
Dilin de fotograflar kadar sicak ve canli dogacim.yazilarini hep keyifle ve gulumseyerek okuyorum.tebrikler…
BeğenBeğen
İdil Abla inan bu yorumların sayesinde her yazımı okurken iyi ki yazmışım diyorum 😘☺️❤️
BeğenBeğen
O zaman yaz planımız belli oldu 🙋😘🌟🎈
BeğenBeğen
Resimler nefis orada olmayı hayal ettiriyor. Yazın için eline dağlık. Yorumlarım var yüzyüze görüşmemize saklıyorum 😘👍🏻🍭
BeğenBeğen